“Beşiktaş, her büyük takım gibi düşüşler yaşadı. Ancak böylesi ilk oldu. Daha sezon başında hedeflere uzak kaldı. Lig ve Avrupa’da işini mucizelere bıraktı. Kupa statüsü gereği camia umutsuz. Peki Kartal nasıl bu duruma geldi. Herkesin payı var! Başkan, yönetim, teknik ekip, futbolcular ve medyanın. Tek tek açalım…
1 – BAŞKAN SÜRECİ İYİ YÖNETEMEDİ
Ahmet Nur Çebi güç zehirlenmesi yaşadı. Şampiyonluk sonrası süreci iyi yönetemedi. Önce Sergen Yalçın. Ardından istemeyerek göreve getirdiği Şenol Güneş ve futbolu hatır gönül ilişkisi ile teslim ettiği Ceyhun Kazancı hamleleri yaptı. Eleştirilere tamamen kendini kapattı. Ne yaparsam yapayım tek doğru odur mantığı ile yürüdü. Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına tercih etti!
2 – EN BÜYÜK ZARARI YÖNETİM VERDİ
Aslında başkana en büyük zararı yönetim verdi. Çebi, siyah olan renge beyaz dese ‘evet’ diyecek boyuttalar. Yetmedi resmi ve gayri resmi tam 46 danışman var etrafında! Bu suni çember ile Engin Baltacı mücadele etse de kısmen başarılı olabildi. Mevcut yönetim onaylı ‘gaz’ ve yaratılan pembe tablo gerçekleri örtmeye yetmedi.
3 – ŞENOL GÜNEŞ, İŞİ YOKUŞA SÜRDÜ
Şenol Güneş ve ekibi taraftarın desteğini yanlış yorumladı. Astığım astık, kestiğim kestik misali davrandı. Transferlerde, Emre Kocadağ ve Ceyhun Kazancı ile ters düştü. Alınması için isim vermedi. Alınanlara hep olumsuz baktı. İşi hep yokuşa sürdü. Takım ile tüm bağları kopardı. Toplantıları bile Burak Yılmaz’a yaptırdı. Milli Takım’a dönmek için kulisler yaptı. Olmadı. Sistemsizlik sistemi sonunda saha skorları ile patladı. Takımı ne fizik, ne de kafa olarak hazırlayamadı.
4 – TAKIMDA GRUPLAŞMA YAŞANDI
Takım içinde gruplaşmalar yaşandı. Yabancılar aynı dili (Fransızca) konuştuğu için ayrıldılar. Güneş’in Afrika Kupası özelinde Afrika kökenli oyuncular hakkında yaptığı açıklamalar sıkıntı yarattı. Cenk ve Salih’in sözleşme yenileme sendromu tavan yaptı. Aboubakar haklı olarak pas alamamaktan yakındı. Bu tür tartışmalar hep yaşandı. Kadro istikrarsızlığı oyuncuları düşürdü.
5 – MEDYADA BÖYLESİ HİÇ YAŞANMADI!
Bu kadarı hiç yaşanmadı. Medya ile transferi yapanlar iç içe oldular. Öyle ki yöneticiler kendi aralarında konuşmak yerine, kendilerine yakın gazeteciler aracılığı ile haber gönderdiler. Daha da ileri gidip eleştirel haberler sonrası, kulübü takip eden muhabirleri araya sokup ilgili haberlerin kaldırılması için talepte bulundular. Asıl sıkıntı ise farklı. Beşiktaş hangi oyuncuya talip olsa, kimi alsa yere göğe sığdırmadılar. Aynı kalemşörler işler kötü gidince de; ekran, köşeleri ile sosyal medyadan, tam aksi yönde borazanlık yapmaya başladılar.
KARTAL, DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKMASINI DA BİLİR…
İşte bu genel çerçeve içinde gelinen nokta. Beşiktaş büyük camia. Bunca çelme takılıp düşmemesi imkansız. Düştü. Ancak kalkmasını da bilir. Yeni yönetim, ara transfer dönemi. Yeni hoca. Amigoluk yapmayan medya ile birlikte yola girer. Belki bu sezonu ‘es’ geçer ama yeni sezonlara yelken açar.”