Çok üzülerek söyleyeceğim, bal gibi mutlu olur. Size öyle güzel yansıtır ki “bak neler kaybettin” görüntüsü yaratmaya çalışır. Fakat şunu unutma! Narsistlerin mutluluğu yapaydır. İçlerinden gelen bir mutluluk değil, sadece dışarıya o izlenimi vermek içindir. İnsanların beğenisini almak için gösterilen bir tiyatro sahnesi. Gerçeklikle alakası kesinlikle yok. Sen onun mutluluğunu araştırmaya çalıştıkça daha da mutsuz olacaksın.
Narsist boşluk ve yalnızlık hissini kesinlikle sevmez. Boşluk ve yalnızlık hissi onun en büyük acısıdır. Bu acıya dayanamadığı için sizden sonra başkasını hemen bulur. Hatta sizin ayrılacağınızı hissettiği anda bile başkasını bulmaya başlar. Narsist ayrılık acısı yaşamamak içinde yerinize başkasını koyar. Kalkıp da sakın üzülmeyin “beni hiç sevmemiş, hemen başkasının koynuna atladı, bana değer vermemiş…” Bu düşüncelerin zihninizde dolaşması normal ama gerçeği yansıtmıyor. Narsistin aklı yine sizde ama o acısını hafifletmek için başka insanları yara bandı olarak kullanıyor.
Narsist ayrıldığınızda kendi mutluluğunu, yeni ilişkisini sizin gözünüze sokabilmek için deli gibi çaba sarf edecektir.
Echo and Narcissus, John William Waterhouse, 1903
Sosyal medyadan sürekli paylaşımlar yapıp ‘’keyfinin yerinde olduğunu, gezip, eğlendiğini’’ gösterecektir. Amacı burada “bak ben mutluyum, seni sevmedim, üzülmüyorum da’’ imajı vermektir. Hiçbirine aldırmayın. Sosyal medyadan olmasa da sizin dikkatinizi kazanmak için elinden geleni yapacak. Arkadaşlarınız aracılığı ile size mesaj gönderecek. Ortak arkadaşlarınız size “o çok mutlu yeni sevgilisiyle” gibi laflar söyleyecek. Tesadüfen sizin gittiğiniz yerlere gelip karşınıza çıkacak. Amacı “beni unutma, aklından çıkmanı istemiyorum” mesajı vermektir.
Narsist çok güzel bir ilişkisi olduğunu anlatmaya çalışacaktır. Bu mutluluk tiyatrosunun açılış perdesidir. Hatırlarsanız narsist sizinle de böyle bir giriş yapmıştı. Seyircilerin ve ana karakterin dikkatini çekebilmek için en iyi performansını sergilemesi gerekiyor. Yeni sevgilisiyle sizin gitmek istediğiniz yerlere gidecek, sürekli yapmak istediğiniz aktiviteleri yapacak, sizin sevdiğiniz yerlere gidecek. Siz isteyip de alamadığınız her şeyi o kişiyle yapacak.
Mutluluk tiyatrosunun ikinci perdesi ise değersizleştirmedir. Aslında sizin bu sahneyi izlemeye hakkınız yok. Çünkü narsist bu sahneyi kimseye göstermez. Sadece ana karakterle yaşar. Siz sadece sahnenin ilk perdesini izletmeye devam eder. Ama sahnenin arkasında yaşananlar çok korkunçtur. Ana karakter artık yıpranır, tükenir ama bunu kimseye belli etmez. Narsist ise hala çok mutlu olduğunu göstermeye çalışır. Sizde zannedersiniz ki, ‘’ bunlar hala çok mutlu acaba ben mi iyi anlaşamadım, bende miydi sorun’’ diye sorarak kendi mutluluğunuzu baltalarsınız. Bu düşüncelerinizde gerçeği yansıtmıyor. Narsist sadece senin görmeni istediği yeri sana gösterdiği için bu düşüncelerin doğru olduğunu zannediyorsun. Ama kendi içlerinde yangın yerini yaşıyorlar. Fakat sen gördüğüne inanacaksın. Ama benden sana hatırlatma, her gördüğüne inanma, çünkü kandırılıyorsun.
Narsistle ayrıldıktan sonra “o hala mutlu mu acaba” sorusunu soruyorsan demek ki sen hala yas sürecini tamamlayamamışsın demektir. Zihnin sana “onca yaşattıklarına rağmen acı çekmesini görmek istiyorum” mesajları verecek. Bunu görmen seni rahatlatabilir ama işin sonunda kendine acıyıp “neden bu kadar kötü düşünüyorum” diye kendini yiyip bitirirsiniz. Siz kötü kalpli bir insan olmadınız, olamayacaksınız. Boş verin, onu Allah’a havale edip geçelim. Bana güvenin siz onu takip etmeyip, boş verdiğinizde zaten onun kötü haberleri size gelecek. Siz yas sürecinizi tamamlamaya odaklanın.
Gelelim sizin mutluluğunuza ve yas sürecinize;
Narsistten ayrıldıktan sonra böyle mutlu mesut yaşamayı, iyi hissetmeyi hemen beklemeyin. Acı çekmeden bu sürecini atlamazsın. Narsistle ayrıldıktan sonra önce siz bir yas süreci yaşayacaksınız. Aşama aşama tüm süreci yaşayacaksınız, bazen hızlı sonuç alırsınız, bazense geriye dönersiniz. Yas sürecinizde birinci aşama şok ve inkâr. İkinci aşama öfke, üçüncü aşama depresyon dördüncü aşama pazarlık ve son aşama ise kabul etmedir.
Yas süreciniz yaklaşık olarak 1 ile 3 ay arası kadar sürecek. Bu süreçte aşamaları bir arada yaşayabilirsiniz ya da geriye gidebilirsiniz. Yani öfkelenirken aynı şekilde depresyon belirtileri de gösterebilirsiniz. Depresyondayken, zihniniz sizinle iş birliği yapıp sürecinize destek olabilir. Bazen eski partnerinizi ya da onu hatırlatan bir şeyi görüp tetiklendiğinizde gerilere gidebilirsiniz. O yüzden kendinize kızmayın. Süreciniz 3 aydan daha fazla sürerse destek almaktan çekinmeyin.
Kendi mutluluğunuzu arttırmak istiyorsanız, onu hatırlatan her şeyden belli bir süre uzak durmanızda fayda var. Onun hediyeleri, birlikte gittiğiniz yerlerden belli süre uzak durmanızda fayda var. Stalk yapmayı bırakın. Sürekli onu izlemeye çalışmak sizin sürecinizi çok zorlar ve yavaşlatır. O sizle iletişim kurmaya çalışsa da nazikçe bittiğini hatırlatın. Yas sürecinizde bir başkasıyla ilişki kurmaya çalışırsanız hatalar yapma olasılığınız çok fazla. Başkalarını yara bandı olarak kullanmayın bu en çok size zarar verir.
Kendi mutluluğunuzu arttırmak istiyorsanız, önce zihninizi boşaltacak aktiviteler yapabilirsiniz. Duygularınızı bir kağıda, arkadaşınıza, terapistinize anlatabilirsiniz. Ama o kişilerin sizleri yargılamayıp, keyif kaçıran yorumlar yapmayacak kişiler olmasına dikkat edin. Sürekli ilişkinizin neden kötü gittiğini, neden bitmesi gerektiğini yazın ya da anlatın. Hissettiğiniz duyguları ifade edin. Üzüntünüzü, öfkenizi, hayal kırıklığınızı ve mutsuzluğunuzu dile getirmeniz duyguları boşaltmanıza yardımcı olacaktır.
Siz iyi gelen tüm aktiviteleri yavaş yavaş tekrardan hayatınıza sokmaya çalışın. Spor yapıyorsanız en ufak adımla günde 10 dakika dahi olsa yapın. Kişisel bakımınıza özen göstermeye çalışın. Dışarı çıkıp insanlarla sosyalleşin, birlikte aktiviteler yapın. Kafanızı boşalttıktan sonra kendiniz meşgul edecek sevdiğiniz aktiviteleri yapın.
Narsistin değil kendi mutluluğunuza odaklanın… Sevgiler…
Youtube
X
Tiktok
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio’nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
